top of page

      Bir adam düÅŸünün…8 yasında küçücük bir adadan büyük bir sehre göç etmiÅŸ. Yıllarca restaurantlarda çalışmış. Ardından baska bir ülkeye göç etmek zorunda kalmıs. Uzun yıllar gemilerde çalışmış ve ailesini yılda sadece iki kere görmüÅŸ. Bütün yasamından kazandığı tecrübelerle, bilinen bir aÅŸçı olmuÅŸ. Dimitrios Koulurgioti hakkında konuÅŸuyoruz…Restaurantlarda ve gemilerde çalışarak geçen bir yaÅŸam…

1960s Dimitrios Koulurgioti in Sariyer -

      Dimitrios Koulurgioti 1937 yılında, ÅŸu an Gökçeada olarak bilinen eski adıyla Imroz’da doÄŸmuÅŸtu. Ailesi zengin deÄŸildi, küçük bir köy evinde beÅŸ çocukla beraber yaşıyorlardı. Åžartlardan dolayı annesi Golfo, 8 yaşındaki Dimitrios’a artık koca adam olduÄŸunu ve Istanbul’a çalışmaya gitmesi gerektiÄŸini söylemiÅŸti.

​

     Dimitrios bir ada insanıydı, denizden uzak yaÅŸamak onun için imkansızdı. Istanbul’a geldiÄŸinde de, Sarıyer’e yerleÅŸmiÅŸti. Burada restaurantlarda bulaşık yıkayarak çalışmaya baÅŸlamıştı. Her zaman anlatırdı, çocuk olduÄŸu için ayaklarının altına lavaboya yetiÅŸebilmesi için tabure koyarlarmış… Büyüdükçe ve zamanla, çalıştığı restaurantta ÅŸef garson olmuÅŸtu. Ünlü bir restaurantta çalışıyordu : Canlı Balık Restaurant. Burası ünlü bir restauranttı ve Burt Lancaster, Marlon Brando, Sean Connery gibi önemli isimler tarafından da ziyaret edilmiÅŸti.

        1962 yılında, Sarıyer  Büyükdere’den Andonia ( Maria-Antoniette Koskeri ) ile evlenmiÅŸti. Üç çocukları olmuÅŸtu. 1970li yılların baÅŸlarında durum beklenildiÄŸi gibi deÄŸildi. Kıbrıs meselesi yüzünden, Yunanistan ve Türkiye arasındaki gerginlik artmış, ve Türkiye’de yaÅŸayan bir çok Rum’u tedirgin etmiÅŸti. Rumlar geçmiÅŸteki gibi problemlerin tekrarlamasından çekiniyorlardı (Eylül 1955). Koulurgioti ailesi de aynı ÅŸekilde düÅŸünüyordu ve zaten akrabalarının da yaÅŸadığı Yunanistan’a göç etmenin iyi bir fikir olduÄŸunu düÅŸünmeye baÅŸlamışlardı. Ä°lk önce büyük kızları Golfo’yu, Atina’ya anneannesi Theodora Akasi’nin yanına göndermiÅŸlerdi. 1974 yılında ise, Dimitrios, Andonia ve çocukları Theodora, Nicholas ile Atina’ya göç etmiÅŸlerdi.

        Kolay deÄŸildi. Yeni bir ülke, yeni insanlar ve ÅŸüphesiz Ä°stanbul gibi deÄŸildi. Dimitrios bir marangozda çalışmaya baÅŸlamıştı ama başına gelenlerle bu da iyi bir fikir deÄŸildi. Ä°ki yıl sonra, Sarıyer’den bir arkadaşı onu Atina’da ziyaret etmiÅŸ ve gemilerde aÅŸçı ve iÅŸçi olarak çalışmayı teklif etmiÅŸti. Fikir Dimitrios’un hoÅŸuna gitmiÅŸti ve iÅŸe baÅŸlamıştı. Gemilerde çalışmak kolay deÄŸildi. Uzun gemi yolculukları, aileden ayrı geçen uzun zaman, ağır iÅŸler…vb. Fakat gemilerde çalışarak Dimitrios birçok ÅŸey görmüÅŸ ve yeni ÅŸeyler öÄŸrenmiÅŸti. Italya, Ispanya, Lübnan, Türkiye, Yunanistan ve daha birçok limanı gezmiÅŸti.

1960s The Wedding of Andonia & Dimitrios

        Gemide geçen günlerden enteresan bir anısı da gemiye düÅŸen kartaldı. Birgün gemileri denizin ortasında ilerlerken, gökte büyük bir kartal görmüÅŸtü. Fakat kartalın bir sıkıntısı olduÄŸunu hissetmiÅŸti. Kartal aniden gemiye doÄŸru uçmaya baÅŸlamış, gemiye düÅŸmüÅŸtü. ÖlmüÅŸtü – derler ki deniz üzerinde uçan kartallar öleceklerini hissetiklerinde bir kara parçası ararlar. Dimitrios ÅŸok olmuÅŸtu fakat bir fikri vardı. Kartalı Atina’da bir tahnitçiye ( hayvan postunu dolduran kimse ) götürecek ve doldurtacaktı. Hayvanın ölüsünü geminin soÄŸukodasında muhafaza etmiÅŸti. Günler geçti ve Atina’ya vardığında düÅŸündüÄŸü ÅŸeyi yaptı. Fakat tahnitçiye ikinci kez, doldurulmuÅŸ kartalı almaya gittiÄŸinde, tahnitçi ona iÅŸlem sırasında hayvanın bozulduÄŸunu ve dolayısıyla attığını söylemiÅŸti. Dimitrios adama hiçbir zaman inanmamış ve kartalı bir baÅŸkasına sattığını düÅŸünmüÅŸtü.

1970s In The Ship - As told before Dimit

    Dimitrios ile benim bir anımı sizlerle paylaÅŸmak isterim. 11-12 yaÅŸlarındaydım ve Dimitrios ile dede torun sohbet ediyorduk. Bana dev yengeçleri bilip bilmediÄŸimi sordu. Hayır demiÅŸtim, çünkü bana göre bu imkansızdı. Sonra bana cüce keçileri bilip bilmediÄŸimi sordu. Tekrar hayır demiÅŸtim, ve benimle dalga geçtiÄŸini düÅŸünmeye baÅŸlamıştım. Bana açıklamıştı, ama açıkçası inanmamıştım. Yıllar sonra, dev yengeçleri ve cüce keçileri National Geographic’de bir belgeselde görmüÅŸtüm. Åžok olmuÅŸtum, çünkü tıpkı Dimitrios’un anlattığı gibiydi. Kendime de, ona inanmadığım için kızmıştım. Tabii ki haklıydı, o bir deniz insanıydı, çok gezmiÅŸti ve ÅŸüphesiz birçok farklı ÅŸeye tanıklık etmiÅŸti.

    Gemide geçen yılların ardından, Dimitrios bir arkadaşıyla beraber kendi restaurantını açmaya karar vermiÅŸti. Sarıyer’deki restaurantların ve gemilerin mutfaklarında bu tecrübeyi edinmiÅŸti. Ä°lk baÅŸta herÅŸey yolundaydı, fakat birgün geçirdiÄŸi motorsiklet kazası bütün planları altüst etmiÅŸti. Kendi iÅŸini daha fazla devam ettiremedi. Ardından Atina’daki balık restaurantlarında aÅŸçı olarak çalışmaya baÅŸladı. Tecrübesi ve isteÄŸi vardı. Bu yüzden kısa sürede kendi camiasında tanınmış bir aÅŸçı oldu. Bazı zamanlar evde de yemek yapardı, fakat komik olan durum, restaurantlarda yüzlerce insana yemek yaptığı için evde üç kiÅŸiye yemek yapmak onun için zordu.

1970s A Family Portrait - After Dimitrio

    Dimitrios pratik ve zeki bir insandı. Bir probleme anında çözüm bulabilirdi. Annem Theodora anlatmıştı, birgün eve bir sürü insan çağırmışlar. Fakat unuttukları birÅŸey varmış : Yemek masası o kadar büyük deÄŸilmiÅŸ….Dimitrios bunu problem etmemiÅŸ, bir odanın kapısını sökerek büyük bir masa oluÅŸturmuÅŸ.

​

    DeÄŸiÅŸik fikirleri, farklı ÅŸakaları vardı. Size bir soru sormak isterim. Büyük bir limonu, limonu kesmeden ve camını kırmadan, küçük bir soda ÅŸiÅŸesinin içine sokabilir misiniz? Dimitrios bunu yapabilirdi. Hatırlıyorum, yıllar evvel Atina’ya gitmiÅŸtik. Masanın etrafında otururken, Dimitrios elinde bir ÅŸiÅŸe ile geldi ve ÅŸiÅŸenin içinde büyük sarı bir limon vardı. Bize sadece bu nasıl mümkün olabilir diye sordu. DüÅŸündük, aramızda tartıştık ama hiç fikrimiz yoktu. Sonra Dimitrios sırrını açıkladı. Açıkçası bu ÅŸakayı bize yapmak için aylarca beklemiÅŸti. Bahçesindeki limon aÄŸacı meyve vermeye baÅŸlar baÅŸlamaz, küçük bir limonu bir soda ÅŸiÅŸesinin içine, dalını kırmadan koymuÅŸ ve ÅŸiÅŸeyi sabitlemiÅŸti. Gün ve gün limon ÅŸiÅŸenin içerisinde büyüyordu. Ne zaman ki limonun ÅŸiÅŸeyi kırmak üzere olduÄŸunu farketti, limonu dalından kesmiÅŸti. O anı unutamıyorum ve tabii ki bu yöntemi ilerde çocuklarımı ÅŸaşırtmak için kullanacağım.

1960s The days in Sarıyer Canlı Balık -

    Dimitrios hayatının büyük bir kısmını çalışarak geçirmiÅŸti. ÇoÄŸu zaman iÅŸten eve geç gelir, çoÄŸu zaman aylarca ailesini göremezdi. Çok yoruluyordu ama hiçbir zaman ÅŸikayet etmezdi. Her zaman çocukları, torunları kısaca bütün ailesi için en iyisini isterdi. Kendisiyle daha fazla zaman geçirmeyi isterdim fakat farklı ülkelerde yaşıyorduk. Anıları ve hatırası her zaman kalacak ve gelecek nesillere anlatılacaktır.

Paylaşılan fotoğraflar 2mi3museum, Deniz Salkım ve Golfo Koulurgioti arşivindendir.

​

Yazan : 2mi3, Nisan 2019

bottom of page