top of page

       Türkiye’de yasayan bir Rum, Ermeni veya farklı bir milletten vatandassanız, çevrenizden birçok sorular alırsınız : Adının anlamı ne? Nereden geldin? Ne zaman geldin?...vb. Bu gibi sorulardan birtanesi de ‘Askerlik yaptın mı?’ sorusudur. Cevap basit fakat kafa karıstırıcıdır : Evet, Türkiye'de. Atalarım bu topraklara 1880li yıllarda gelmis ve dedelerim Türkiye’de dogmustur. Bu bölümde sizlere ailemizin askerlik günlerinden bahsedecegiz.

2MI3MS_VF_0058 Hurmuzios Vafiadis_Yozgat

      Hurmuzios Vafiadis… Stavros Vafiadis’in oglu Hurmuzios 1896 yılında Istanbul’da dogmustur. Zor zamanlar olsa gerek, çünkü gençlik yıllarında Osmanlı Imparatorlugu Birinci Dünya Savası’na (1914-1918) katılmıs ve ardından Kurtulus Savası baslamıstır. Bu savaslar sırasında Hurmuzios 18-25 yasları arasındaydı, fakat bu dönemde nerede askerlik yapmıs simdilik bilinmemektedir.

​

      1941 yılında, Hurmuzios 45 yasındayken askerlige çagrılmıstı. Onun için zor bir durumdu. Evliydi, 12 yasında bir oglu vardı, tek basına yürüttügü bir isi vardı. Fakat bu zorunlu bir görevdi ve elden bir sey gelmiyordu.

         Fakat bunun arkasındaki sebep neydi? 1941 yılı, Ikinci Dünya Savası’nda kritik bir yıldı, Naziler bütün Yunanistan’ı kusatmıs ve Türk sınırına kadar gelmislerdi. Türkiye savasın dısındaydı, fakat dönem hükümetinin Naziler’in bir sonraki hamlesi hakkında soru isaretleri vardı. Dolayısıyla, gelecek tehlikelere hazırlıklı olmak için, erkekleri tekrar askere çagırmıslardı. Kayıtlara göre, 25-42 yasları arasında 12.000 gayri müslim erkek askere çagrılmıstı. Tabii ki, yakın çevremizdeki Türk ailelerden ögrendigimize göre, onların da erkekleri bu dönem askere alınmıstı.

​

         1941 yılında askere çagrılan 12.000 gayri müslim erkegin durumu, ‘Yirmi Kur’a Ihtiyatlar Olayı’ olarak da bilinmektedir. Fakat siyasi konulara girmeyip sadece ailemizin hatıralarına odaklanmak istedigimiz için bu konunun arastırılmasını siz ilgililere bırakıyoruz. Daha fazla bilgi için lütfen https://tr.wikipedia.org/wiki/Yirmi_Kur%27a_Naf%C4%B1a_Askerleri baglantısını inceleyiniz.

ww soldiers ist yozgat ppt.gif

      Hurmuzios askerlik görevi için Yozgat’a gönderilmisti. Isini güvendigi bir arkadasına emanet etmisti. Karısı endiseliydi fakat yapacak bir sey yoktu. Hurmuzios sürekli ailesine ve arkadaslarına fotograflar ve iyi olduguna dair notlar gönderiyordu.

1940s We Were Soldiers _ Hurmuzios & The

     Burada Yozgat’tan, askerlik arkadaslarıyla toplu çekilmis bir fotograf görmektesiniz. Görünen o ki Hurmuzios, arkadasları arasında en yaslı olanı. Bu fotografa her baktıgımızda, askerlerin ailelerine ‘ Her Sey Yolunda’ demek istercesine gülümsediklerini düsünüyoruz.

​

      Ayrıca fotografın arkasında Hurmuzios’tan özel bir not da mevcuttur. Eglenceli bir not fakat, yüksek ihtimalle ailesine iyi oldugunu hissetirmek için bu sekilde yazılmıstır. Buyrun okuyalım :

 

                                                                                                           25/06/1941

     

      ‘ 93 kilodan 98 kiloya çıktım. Bir pehlivan buldum hergün güres yapıyorum. Aleko’ya söyle idman yapsın, gelirsem onu Jim Londos** gibi yere alacagım, yaramazlık da yaparsa dövecegim. Bayan Ashen’e Hususi Selamlar.'

IMG_9500.JPG

      Sadece ailesine degil, Hurmuzios arkadası Achilleas’a da arkası notlu fotograflar gönderiyordu. Bu fotografın arkasındaki nota bakalım :

​

                                                                                    23/7/1941

​

' Bay Ahilea, ;

                   

Mektubunuzda benim hastalıgımdan bahsediyorsunuz. Size hatıra olmak üzere Yozgat’ta çekilmis bir asker fotografımı gönderiyorum.

 

Fotografımı görenlere selamımı da dahil ediyorum’

IMG_8796.JPG

      Ayrıca notun hemen yanında, ‘Yazıhanede kalmak üzere takdim’ diye özellikle belirtilmistir. Bu nottan anlamaktayız ki, Hurmuzios bu göreve hasta gitmisti. Kalp ve seker rahatsızlıgı oldugunu zaten biliyorduk. Belki de bu rahatsızlıklar, askerlik görevi öncesinde vardı ve arkadası onun için endiseleniyordu.

​

       1942 yılında, Hurmuzios askerden döndükten üç ay sonra, Varlık Vergisi Kanunu çıkmıs ve Hurmuzios bunu ödemek zorunda kalmıstı. Iki yıl çalısmadan geçen bir zaman üzerinden bu vergiyi ödemek kolay degildi, ama Hurmuzios güçlüydü, yakınlarının da destegiyle bu verginin altından kalkabilmisti.

2MI3MS_VF_0025_Aleko & Ashen_Military Se

      1940lı yılların sonunda, Aleko 18-20 yaslarındayken askerlik sırası ona gelmisti. Fakat bu normaldi, olaganüstü bir durum söz konusu degildi. Bütün Türkiye vatandasları gibi, o da askerlik görevini yapacaktı. O dönem, askerlik süresi iki yıldı. Aleko sanslıydı, görev yeri Hadımköy’dü ve Istanbul’a çok yakındı. Gene o dönem, askerlik yeri kura ile çekilirmis ve Aleko torbadaki tek ‘Istanbul’ yazan kagıdı çekmisti. Sanslı oldugunu söylemistik…

​

       Aleko, Vafiadis ailesinin tek ogluydu. Çok kıymetli ve tek mirasçıydı. Her ne kadar görev yeri Istanbul olsa bile, yasanan once olaydan sonra tek ogullarını askere göndermek aile için zordu. Fakat Aleko’nun askerligi kolay geçmisti. Marangoz oldugunu söylemis, ve bu iki yılda marangozluk ve komutanın emir erligini yapmıstı.

           Aleko’nun askerlik fotografları daha çok ailesiyle birlikte çekilmistir. Görünen o ki, izinli oldugu günlerden birinde ailesinin yanına gelmis ve ailede bir gelenek haline gelmis olan hepberaber stüdyo fotografı çektirmeye gitmislerdir. Fakat Hadımköy Kıslası’nda, gururla poz verdigi bir fotografı da mevcuttur. Fotograflardaki degisimine bakacak olursak, Aleko bu süre zarfında epey kilo vermistir.

2MI3MS_VF_0059_Aleko in Military.jpg
img873.jpg

      Åžimdi 1970li yıllara gidelim. Stavros Vafiadis…Aleko Vafiadis’in oglu 1957 yılında Istanbul’da dogmustu. 16.01.1978 tarihinde, askerlik görevi ilk önce Amasya’da baslamıstı. Burada sadece bir hafta geçirdikten sonra, iki gün süren bir tren yolculugu ile Erzurum’a geçmisti.

​

       Erzurum Tren Istasyonu’na vardıgında, askerlerin bir yerde toplandıgını ve burada görevlerine göre dagıtıldıgını görmüÅŸtü. Berberler, garsonlar, asçılar, müzisyenler…Müzisyenler soruldugunda, kendisi iyi yetismis bir piyanist oldugu için elini kaldırmıstı. Bugünden sonra 19 ay boyunca Erzurum 9.Kolordu Subay Orduevi’nde piyanist olarak görev alacaktı.

ww soldiers ist amas erzurm ppt (1).gif

      Ilk günler Stavros için kolay degildi. Kendisine büyük beyaz bir kuyruklu piyano göstermisler, fakat piyanonun 70 tusu çalısmamaktaydı. Bozuk oldugunu söylediginde de, tamir edip edemeyecegini sormuslardı. Tabii ki bu mümkün degildi. Daha sonra bir elektro-piyano bulunmus ve Stavros’a gösterilmisti. Stavros çok sevinmisti, çünkü piyano olmaması demek onun için daha farklı bir görev demekti. Bu elektro-piyanodaki tek problem ise 5 oktav olmasıydı. Yetenekli bir piyanist olan Stavros, Mozart’ın,Chopin’in, Beethoven’in partisyonlarını 5 oktava göre uyarlamıstı. Ayrıca yeteneginden ötürü, askerligi süresince iki kere Kenan Evren’e de özel konser vermiÅŸti.

IMG_E9637.JPG

      Stavros’un askerliginin son günleri gelmisti. O dönem Ankara Mızıka Okulu bir turneye çıkmıs ve Erzurum’da da bir konser vermisti. Bu ekip içerisinde, Stavros ünlü sarkıcı Ilhan Irem’i görmüstü. Ilhan Irem ve Stavros daha evvel, Stavros’un lise yıllarında tanısmıstı. Aralarında geçen konusmadan sonra, Ilhan Irem, Stavros’u Ankara Mızıka Okulu’na almayı önermisti. Fakat daha evvel de belirttigimiz gibi, askerliginin son günleriydi ve Stavros Erzurum’da kalıp görevini tamamlamayı seçmisti.

​

     Stavros’un anlattıgına göre, Erzurum Kıslası’nda kendisi dahil dokuz gayrimüslim varmıs. Altı Ermeni, bir Yahudi, bir Süryani ve bir Rum Ortodoks. Birgün komutan gelmis ve ‘ Bütün gavurlar bir adım öne’ diye seslenmis. Sekiz kisi öne çıkmıs fakat Stavros hareket etmemis. Komutan dokuz kisi oldugunu bildigi için, Stavros’a niye öne çıkmadıgını sormus. Stavros bir gavur olmadıgını, Türkiye Cumhuriyeti’nin Rum Ortodoks bir vatandası oldugunu belirtmis. Tabii bugünden sonra, komutanla arası pek düzelmemis de olsa problemsiz bir sekilde askerlik görevini yetine getirmis.

​

    Böylelikle, ailemize sık sorulan ‘Askerlik yaptın mı?’ sorusunun cevabı detaylı bir sekilde açıklanmıstır. Baska ülkelerden vatandaÅŸlıgımız olmadıgı için – en azından o yıllarda-, birer Türkiye Cumhuriyeti vatandası olarak askerlik görevimizi Türkiye’de tamamladık; iyi ve kötü anılarla. Ama en azından anılarla…

      * Daha fazla detay ve bilgi için 'Bir zamanlar Askerdik - 1940-70ler' fotograf galerisini inceleyebilirsiniz. 

​

      **Hurmuzios'un yazmıs oldugu fotograf arkası notta geçen Jim Londos detayını farkedip bizimle paylastıgı için Sn.Anastas Yordanoglu'na çok tesekkür ederiz. 

​

       Yazan : 2mi3, Mayıs 2019

bottom of page